Bölüm 1231 - Bound By a Common Hatred for the Enemy!
: Bölüm 1231Düşmana Karşı Ortak Bir Nefretle Bağlı!
Çevirmen Atlas Stüdyoları Editör: Atlas Stüdyoları
"O alçak herif! Ona bu kadar saygı duyduğumu düşünmek bile!" Chuangshang Beidao dişlerini sıktı ve küfretti. "Biz nasıl iğrenç olabiliriz? Sadece Xuan Xuan Kıtası'ndaki insanlardan biraz farklı görünmüyor muyuz?! Dünyanın bir numaralı uzmanının aslında bu kadar basit ve dar görüşlü olduğunu düşünmek..."
"Gerçek bir uzmanın ağzından çıkan her söz, gerçeğin ebedi bir işareti olacaktır! O yıl, İlahi Güneş klanımızın bir numaralı uzmanı, bir Yarı-Bilge uzman, Büyük Bilge Baqi savaşmak için öfkeyle dışarı çıktı, ama... Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta tarafından tek vuruşta yenildi..." O burada konuşurken, ses tonları sonsuz bir utanç ve çaresizlikle dolu olan üç ses birlikte iç çekti.
Irklarının en güçlü uzmanı, bir Yarı-Bilge uzmanı olan Büyük Bilge Baqi, tek bir hamlede yenilmişti! Tek bir hamlede yenildi!
Böylesine gülünç derecede büyük bir güç farkına karşı, direnişten söz edilebilir miydi?
Tüm direnişler boşunaydı ve tamamen anlamsızdı!
"O savaştan sonra, hayır... o tek saldırıdan sonra, Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta ayağını Büyük Bilge Baqi'nin başına dayarken küçümseyerek homurdandı ve "Senin gibi iğrenç yaratıkları öldürmek ellerimi kirletmek olur!" dedi.
Chuangshang Beidao'nun vücudu titremeye başladı ve kafasına sıcak kan hücum ettiğini hissetti. Öfkeyle hırlayarak küfretti: "Lanet olası zorba!"
"Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta ayrıldıktan sonra, hemen eşsiz tekniklerini kullandı ve iki diyarı ayırmak için o devasa bariyeri dikti - Göklerin Sütunu Dağları!" Yaşlı ses nefretle vırakladı. "Ve yerde, son derece garip ve derin bir ruh kısıtlama formasyonu bile tasarladı! Sonra da İlahi Güneş ırkımızı burada sonsuza dek acı çekmeye mahkûm etti..."
Elbette, Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta bunu kesinlikle bu kadar nazikçe söylemezdi. Tam sözleri muhtemelen şöyle olurdu: "Size bakan herkesi iğrendiren siz ucubelerin burada kalmasına ve bu acı dolu hayatın tadını çıkarmasına izin vereceğim..."
"Ruh kısıtlayıcı formasyon mu? Siz üç büyükler bu yüzden mi gidemiyorsunuz?" Chuangshang Beidao sonunda bir şeyler anlamış gibi görünüyordu.
"Kesinlikle. Yarı Bilge seviyesine eşdeğer veya daha yüksek güce sahip herhangi bir uzman Cennet Dağları Sütununu geçmeye çalışırsa, o uzman derhal Ruh Kısıtlama Formasyonu tarafından yutulacaktır! Bu yüzden, İlahi Güneşimiz yıllar boyunca pek çok uzman yetiştirmiş olsa da, Gökleri Ele Geçirme Savaşı için en fazla sadece Aziz Hükümdar seviyesinde uzmanlar gönderebildik!"
Yaşlı ses iç çekti ve devam etti. "Bu, halkımız için gücümüzü ödünç vermek istemediğimizden değil. Sadece... Ruh Kısıtlama Formasyonu'nun mührünü kıramayız! Bu tür bir güç, hangi dünyada ortaya çıkarsa çıksın şüphesiz en üst düzey güç olarak kabul edilebilir! Böylesine mutlak bir güce karşı ancak kabul edebiliriz..."
Chuangshang Beidao sadece son derece isteksiz hissetti ve çaresizce iç çekti. "Bu Ruh Kısıtlama Formasyonunu kırmanın gerçekten bir yolu yok olabilir mi?"
"Elbette kırılabilir... Sadece, formasyonu kurduğu yılki Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'nın xiulian seviyesini aşan tek bir kişiye ihtiyacımız var! Sadece o yılın ustasından daha güçlü biri mührü kırabilir!"
Yaşlı ses sonsuz bir acılık taşıyordu. "Ancak, bu mümkün mü!? Bu tamamen imkânsız! Son 10.000 yıldır, Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçebilecek bir kişiden bahsetmiyorum bile, bizim tarafımızda Bilge diyarına ulaşmayı başaran tek bir kişi bile yoktu... Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçebilecek bir uzman hiç mevcut değil! Son 10.000 yılda, Bilge Âlemine ve üstüne ulaşmayı başaran sadece üç kişi vardı. Ama biliyor musunuz? Üçü de Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'nın öğrencileriydi! Onun öğrencileri bile çoktan Bilge Âlemini aşmış ve sonsuz boşluğu keşfetmeye gitmişlerdi. Peki ustaları Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta ne tür bir seviyeye ulaşmıştı! Hiç kimse... Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçemez...."
"Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçmek..." Chuangshang Beidao dünyasının döndüğünü hissetti. Bu meselenin ne kadar imkânsız olduğundan bahsetmiyorum bile, sadece düşüncesi bile başını döndürüyordu.
"Söylediklerinize göre, diğer tarafa geçmeyi başarsak bile, orada kolaylıkla öldürülebilecek zayıflar olacağız..." Chuangshang Beidao acı bir şekilde şöyle dedi.
"Öyle olması şart değil. Az önce söylediğiniz gibi, Gu Han'ın gücü artmak yerine azaldı. Diğer uzmanlara gelince, sayıları önemsenmeyecek kadar az. Şu anda sizi bastırabilecek tek kişi o sözde eşsiz uzman."
Bir başka yaşlı ses daha yükseldi. "Göklerin Sütunu Dağları'nın diğer tarafına gidemeyeceğimiz doğru ama... eğer o kişiyi bizim İlahi Güneş bölgemize çekebilirseniz, Göklerin Sütunu Dağları'ndan yeterince uzakta olduğu sürece, üçümüz onun asla geri dönmeyeceğinden eminiz!"
"Onu buraya çekmek..." Chuangshang Beidao'nun gözleri parladı ama başı yine ağrımaya başladı.
Hiç şüphesiz şu anda uygulanabilir tek çözüm buydu...
Ama sorunun özü şuydu: Onu buraya nasıl çekeceklerdi?
Bu kişinin gücüyle, onu Yabancılar'ın bölgesine kim çekebilirdi?!
Henüz kesin ayrıntılar olmasa da, planın ana yönü çoktan belirlenmişti. Chuangshang Beidao dönüp ön saflara doğru koşarken başka bir çekincesi yoktu.
Chuangshang Beidao geri döner dönmez, ana ordunun tam bir saldırı başlatması için derhal emir verdi!
İşte böyle, son savaş patlak vermişti!
Ve bu savaş son derece şiddetli geçecekti!
Önceki savaşlardan bile daha şiddetli.
...
O anda, tüm Xuan Xuan Kıtası çoktan dağınık ve düzensiz bir duruma düşmüştü!
Kısa bir süre içinde tüm kıta karışmıştı.
Göklerin Sütunu Dağları yönünden gelen şok edici haber, şiddetli bir kasırga gibi tüm kıtayı dolaştı.
Kıtanın dört bir yanından Xuan uygulayıcıları harekete geçerken, kısa bir süre içinde kıtada kaos patladı!
Dünyanın en güçlü üç gücü olan Kötü Hükümdar Malikânesi, Tian Fa Ormanı ve Üç Kutsal Topraklar tarafından yayınlanan haber büyük bir önemle ele alındı.
Yabancıların istilası!
Kıta büyük tehlike altında!
Kötü Hükümdar Malikânesi, Tian Fa Ormanı ve Üç Kutsal Toprak, dışarıdan gelen istilacıları tüm güçleriyle püskürtmek için el ele vermişti ama durum hiç de iyi görünmüyordu...
Haberin yayıldığı ilk anda Dongfang Ailesi, Duanmu Ailesi ve Sikong Ailesi derhal tüm güçlerini toplayarak Göklerin Sütunu Dağlarına doğru yola çıktı!
Sikong Anye ve Duanmu Chaofan, bu iki aile reisi, aile birliklerinin başına geçerek hiç tereddüt etmeden savaşa doğru ilerledi.
Dongfang Ailesi, Yaşlı Madam Dongfang tarafından yönetiliyordu ve bu ikiliyi yakından takip ediyordu. Sadece Gümüş Xuan ve Altın Xuan xiulian uygulamasına sahip olan hizmetkârlar bile yanlarında getirilmişti!
Blizzard Gümüş Şehri'nin beyaz cüppeli kılıç uygulayıcıları da bir kar fırtınası gibi Göklerin Sütunu Dağlarına doğru ilerledi.
Eski Şehir Lordu Han Fengxue, Han Zhanmeng ve Xue Shuangqing'in yanı sıra Mu Xuetong ve diğerleri de toplayabildikleri tüm güçleri harekete geçirerek onları takip ettiler.
Kıtanın tüm büyük ülkeleri bu haberi aldıklarında heyecanlandılar.
En hızlı tepki veren Tian Xiang oldu. Bu haberi aldıkları gün, Başbakan Li Youran acil bir toplantı çağrısında bulundu ve İmparatordan topraklarındaki tüm Xuan uygulayıcılarını toplamasını ve takviye sağlamak için kendi birlikleriyle Tian Nan'a doğru yürümesini istedi.
Normalde zarif olan Li Youran bu sefer o kadar sinirlenmişti ki, saray toplantısında kükrerken ve çılgınca el kol hareketleri yaparken ağzından tükürükler saçıldı. Yüzündeki ifadeden bu meselenin ne kadar ciddi olduğu açıkça anlaşılıyordu!
Jun Moxie'yi en iyi anlayan kişi olarak Li Youran, bu meselenin çoktan son derece tehlikeli bir duruma geldiğini biliyordu!
Çünkü bu takviye talebi bizzat Jun Moxie tarafından gönderilmişti!
Jun Moxie nasıl bir kişiliğe sahipti?
Zafere dair zerre kadar güveni olduğu sürece, Jun Moxie asla yardım istemezdi!
Fakat Şeytani Hükümdar Malikânesi, Tian Fa Ormanı ve üç Kutsal Toprak'ın birleşik gücüne, kıtanın şüphesiz en güçlüsü olan bu dizilişe rağmen Jun Moxie yine de böyle bir mesaj göndermişti.
Bu durumda, tek bir sonuç vardı. Durum çoktan kontrollerini kaybettikleri bir noktaya ulaşmıştı!
Tian Xiang İmparatoru Yang Huainong da desteğini göstermekte tereddüt etmedi.
Dugu Ailesi'nin reisi, yaşlı adam Dugu Zongheng, birlikleri bizzat yönetti. Murong Ailesi'nin bir yıldan uzun süredir emekli olan eski aile reisi Murong Fengyun bile yeniden ortaya çıktı ve cesurca en önde durarak kendi birliklerine liderlik etti. İki yaşlı general, şehirdeki tüm güçlü Xuan uygulayıcılarını toplamak için sadece bir günlük zaman kullandılar ve Tian Nan'a doğru durmadan koştular.
Her bir uzmanı tam olarak toplamak için zaman yoktu. Ana ordu sadece ilk olarak hareket edebilirken, diğerleri mümkün olduğunca çabuk yetişmeye çalıştı.
Ana ordu şehirden ayrıldığında, sadece yaklaşık 20.000 kişi vardı. Ancak 1.000 li işaretine ulaştıklarında güçleri çoktan 30.000'e ulaşmıştı. Tıpkı dağdan aşağı yuvarlanan bir kartopu gibi, ilerledikçe daha da büyüdü. Hızları hiç azalmadı, aksine daha da arttı.
Murong Fengyun yola çıkmadan önce tek başına Aşıklar Höyüğü'ne gitti ve kızının mezarı önünde uzun süre sessizce oturdu. Sonunda gitmek için ayağa kalktığında, üzgün bir şekilde içini çekti ve fısıldadı, "Küçük Ye, ister yerin altında ister gökyüzünde ol, lütfen kızıma iyi bak."
Şu anda, yaşlı adam sonunda Ye Guhan'ı damadı olarak resmen kabul etmişti. Ne yazık ki artık çok geçti...
Ancak bu yine de bu zavallı yaşlı adamın bir baba olarak son arzusuydu! Murong Fengyun gitmeye karar verdiğinden beri, canlı dönme umudunu çoktan yitirmişti...
Boks dünyasının sayısız uzmanı da yanlarında kendi silahları ve sıcak kanlarından başka bir şey getirmeden bu orduya katıldı.
Dugu Ailesi'nin üç büyük generali, üçüncü nesil 'Cesurca İleri Atılan Kahramanlar ve Efsaneler'den yedi kardeşle birlikte tüm güçleriyle ortaya çıktı!
Şans Tanrısı Tang Yuan bile hiç tereddüt etmedi. Hiçbir şey söylemeden servetinin yüzde 90'ından fazlasını çıkardı ve ağını kullanarak kıtanın dokuz büyük tüccarını yanına çekti. Hem güç hem de para harcayarak, bu seferin tüm askeri masraflarının 10'u tarafından birlikte karşılanacağını ilan etti ve cepheye giden tüm cesur savaşçıların hiçbir şey için endişelenmesine gerek kalmamasını sağladı!
Aynı zamanda, Aristokrat Salonu'nun tüm mali gücünü kullanarak kıtanın dört bir yanından tüm tıbbi hapları ve değerli bitkileri satın aldı ve bunları büyük gruplar halinde savaş cephesine gönderdi...
İnsanların küçük bir kısmı ve bazı küçük aileler dışında, neredeyse tüm nüfuzlu aileler Tian Nan'a doğru yola çıkmıştı. Aynı zamanda, sayısız lojistik personel ve eşya korkutucu bir hızla Tang Yuan'ın etrafında toplanıyordu.
: Bölüm 1231Düşmana Karşı Ortak Bir Nefretle Bağlı!
Çevirmen Atlas Stüdyoları Editör: Atlas Stüdyoları
"O alçak herif! Ona bu kadar saygı duyduğumu düşünmek bile!" Chuangshang Beidao dişlerini sıktı ve küfretti. "Biz nasıl iğrenç olabiliriz? Sadece Xuan Xuan Kıtası'ndaki insanlardan biraz farklı görünmüyor muyuz?! Dünyanın bir numaralı uzmanının aslında bu kadar basit ve dar görüşlü olduğunu düşünmek..."
"Gerçek bir uzmanın ağzından çıkan her söz, gerçeğin ebedi bir işareti olacaktır! O yıl, İlahi Güneş klanımızın bir numaralı uzmanı, bir Yarı-Bilge uzman, Büyük Bilge Baqi savaşmak için öfkeyle dışarı çıktı, ama... Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta tarafından tek vuruşta yenildi..." O burada konuşurken, ses tonları sonsuz bir utanç ve çaresizlikle dolu olan üç ses birlikte iç çekti.
Irklarının en güçlü uzmanı, bir Yarı-Bilge uzmanı olan Büyük Bilge Baqi, tek bir hamlede yenilmişti! Tek bir hamlede yenildi!
Böylesine gülünç derecede büyük bir güç farkına karşı, direnişten söz edilebilir miydi?
Tüm direnişler boşunaydı ve tamamen anlamsızdı!
"O savaştan sonra, hayır... o tek saldırıdan sonra, Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta ayağını Büyük Bilge Baqi'nin başına dayarken küçümseyerek homurdandı ve "Senin gibi iğrenç yaratıkları öldürmek ellerimi kirletmek olur!" dedi.
Chuangshang Beidao'nun vücudu titremeye başladı ve kafasına sıcak kan hücum ettiğini hissetti. Öfkeyle hırlayarak küfretti: "Lanet olası zorba!"
"Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta ayrıldıktan sonra, hemen eşsiz tekniklerini kullandı ve iki diyarı ayırmak için o devasa bariyeri dikti - Göklerin Sütunu Dağları!" Yaşlı ses nefretle vırakladı. "Ve yerde, son derece garip ve derin bir ruh kısıtlama formasyonu bile tasarladı! Sonra da İlahi Güneş ırkımızı burada sonsuza dek acı çekmeye mahkûm etti..."
Elbette, Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta bunu kesinlikle bu kadar nazikçe söylemezdi. Tam sözleri muhtemelen şöyle olurdu: "Size bakan herkesi iğrendiren siz ucubelerin burada kalmasına ve bu acı dolu hayatın tadını çıkarmasına izin vereceğim..."
"Ruh kısıtlayıcı formasyon mu? Siz üç büyükler bu yüzden mi gidemiyorsunuz?" Chuangshang Beidao sonunda bir şeyler anlamış gibi görünüyordu.
"Kesinlikle. Yarı Bilge seviyesine eşdeğer veya daha yüksek güce sahip herhangi bir uzman Cennet Dağları Sütununu geçmeye çalışırsa, o uzman derhal Ruh Kısıtlama Formasyonu tarafından yutulacaktır! Bu yüzden, İlahi Güneşimiz yıllar boyunca pek çok uzman yetiştirmiş olsa da, Gökleri Ele Geçirme Savaşı için en fazla sadece Aziz Hükümdar seviyesinde uzmanlar gönderebildik!"
Yaşlı ses iç çekti ve devam etti. "Bu, halkımız için gücümüzü ödünç vermek istemediğimizden değil. Sadece... Ruh Kısıtlama Formasyonu'nun mührünü kıramayız! Bu tür bir güç, hangi dünyada ortaya çıkarsa çıksın şüphesiz en üst düzey güç olarak kabul edilebilir! Böylesine mutlak bir güce karşı ancak kabul edebiliriz..."
Chuangshang Beidao sadece son derece isteksiz hissetti ve çaresizce iç çekti. "Bu Ruh Kısıtlama Formasyonunu kırmanın gerçekten bir yolu yok olabilir mi?"
"Elbette kırılabilir... Sadece, formasyonu kurduğu yılki Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'nın xiulian seviyesini aşan tek bir kişiye ihtiyacımız var! Sadece o yılın ustasından daha güçlü biri mührü kırabilir!"
Yaşlı ses sonsuz bir acılık taşıyordu. "Ancak, bu mümkün mü!? Bu tamamen imkânsız! Son 10.000 yıldır, Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçebilecek bir kişiden bahsetmiyorum bile, bizim tarafımızda Bilge diyarına ulaşmayı başaran tek bir kişi bile yoktu... Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçebilecek bir uzman hiç mevcut değil! Son 10.000 yılda, Bilge Âlemine ve üstüne ulaşmayı başaran sadece üç kişi vardı. Ama biliyor musunuz? Üçü de Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'nın öğrencileriydi! Onun öğrencileri bile çoktan Bilge Âlemini aşmış ve sonsuz boşluğu keşfetmeye gitmişlerdi. Peki ustaları Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta ne tür bir seviyeye ulaşmıştı! Hiç kimse... Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçemez...."
"Dokuz Cehennem Birinci Genç Usta'yı geçmek..." Chuangshang Beidao dünyasının döndüğünü hissetti. Bu meselenin ne kadar imkânsız olduğundan bahsetmiyorum bile, sadece düşüncesi bile başını döndürüyordu.
"Söylediklerinize göre, diğer tarafa geçmeyi başarsak bile, orada kolaylıkla öldürülebilecek zayıflar olacağız..." Chuangshang Beidao acı bir şekilde şöyle dedi.
"Öyle olması şart değil. Az önce söylediğiniz gibi, Gu Han'ın gücü artmak yerine azaldı. Diğer uzmanlara gelince, sayıları önemsenmeyecek kadar az. Şu anda sizi bastırabilecek tek kişi o sözde eşsiz uzman."
Bir başka yaşlı ses daha yükseldi. "Göklerin Sütunu Dağları'nın diğer tarafına gidemeyeceğimiz doğru ama... eğer o kişiyi bizim İlahi Güneş bölgemize çekebilirseniz, Göklerin Sütunu Dağları'ndan yeterince uzakta olduğu sürece, üçümüz onun asla geri dönmeyeceğinden eminiz!"
"Onu buraya çekmek..." Chuangshang Beidao'nun gözleri parladı ama başı yine ağrımaya başladı.
Hiç şüphesiz şu anda uygulanabilir tek çözüm buydu...
Ama sorunun özü şuydu: Onu buraya nasıl çekeceklerdi?
Bu kişinin gücüyle, onu Yabancılar'ın bölgesine kim çekebilirdi?!
Henüz kesin ayrıntılar olmasa da, planın ana yönü çoktan belirlenmişti. Chuangshang Beidao dönüp ön saflara doğru koşarken başka bir çekincesi yoktu.
Chuangshang Beidao geri döner dönmez, ana ordunun tam bir saldırı başlatması için derhal emir verdi!
İşte böyle, son savaş patlak vermişti!
Ve bu savaş son derece şiddetli geçecekti!
Önceki savaşlardan bile daha şiddetli.
...
O anda, tüm Xuan Xuan Kıtası çoktan dağınık ve düzensiz bir duruma düşmüştü!
Kısa bir süre içinde tüm kıta karışmıştı.
Göklerin Sütunu Dağları yönünden gelen şok edici haber, şiddetli bir kasırga gibi tüm kıtayı dolaştı.
Kıtanın dört bir yanından Xuan uygulayıcıları harekete geçerken, kısa bir süre içinde kıtada kaos patladı!
Dünyanın en güçlü üç gücü olan Kötü Hükümdar Malikânesi, Tian Fa Ormanı ve Üç Kutsal Topraklar tarafından yayınlanan haber büyük bir önemle ele alındı.
Yabancıların istilası!
Kıta büyük tehlike altında!
Kötü Hükümdar Malikânesi, Tian Fa Ormanı ve Üç Kutsal Toprak, dışarıdan gelen istilacıları tüm güçleriyle püskürtmek için el ele vermişti ama durum hiç de iyi görünmüyordu...
Haberin yayıldığı ilk anda Dongfang Ailesi, Duanmu Ailesi ve Sikong Ailesi derhal tüm güçlerini toplayarak Göklerin Sütunu Dağlarına doğru yola çıktı!
Sikong Anye ve Duanmu Chaofan, bu iki aile reisi, aile birliklerinin başına geçerek hiç tereddüt etmeden savaşa doğru ilerledi.
Dongfang Ailesi, Yaşlı Madam Dongfang tarafından yönetiliyordu ve bu ikiliyi yakından takip ediyordu. Sadece Gümüş Xuan ve Altın Xuan xiulian uygulamasına sahip olan hizmetkârlar bile yanlarında getirilmişti!
Blizzard Gümüş Şehri'nin beyaz cüppeli kılıç uygulayıcıları da bir kar fırtınası gibi Göklerin Sütunu Dağlarına doğru ilerledi.
Eski Şehir Lordu Han Fengxue, Han Zhanmeng ve Xue Shuangqing'in yanı sıra Mu Xuetong ve diğerleri de toplayabildikleri tüm güçleri harekete geçirerek onları takip ettiler.
Kıtanın tüm büyük ülkeleri bu haberi aldıklarında heyecanlandılar.
En hızlı tepki veren Tian Xiang oldu. Bu haberi aldıkları gün, Başbakan Li Youran acil bir toplantı çağrısında bulundu ve İmparatordan topraklarındaki tüm Xuan uygulayıcılarını toplamasını ve takviye sağlamak için kendi birlikleriyle Tian Nan'a doğru yürümesini istedi.
Normalde zarif olan Li Youran bu sefer o kadar sinirlenmişti ki, saray toplantısında kükrerken ve çılgınca el kol hareketleri yaparken ağzından tükürükler saçıldı. Yüzündeki ifadeden bu meselenin ne kadar ciddi olduğu açıkça anlaşılıyordu!
Jun Moxie'yi en iyi anlayan kişi olarak Li Youran, bu meselenin çoktan son derece tehlikeli bir duruma geldiğini biliyordu!
Çünkü bu takviye talebi bizzat Jun Moxie tarafından gönderilmişti!
Jun Moxie nasıl bir kişiliğe sahipti?
Zafere dair zerre kadar güveni olduğu sürece, Jun Moxie asla yardım istemezdi!
Fakat Şeytani Hükümdar Malikânesi, Tian Fa Ormanı ve üç Kutsal Toprak'ın birleşik gücüne, kıtanın şüphesiz en güçlüsü olan bu dizilişe rağmen Jun Moxie yine de böyle bir mesaj göndermişti.
Bu durumda, tek bir sonuç vardı. Durum çoktan kontrollerini kaybettikleri bir noktaya ulaşmıştı!
Tian Xiang İmparatoru Yang Huainong da desteğini göstermekte tereddüt etmedi.
Dugu Ailesi'nin reisi, yaşlı adam Dugu Zongheng, birlikleri bizzat yönetti. Murong Ailesi'nin bir yıldan uzun süredir emekli olan eski aile reisi Murong Fengyun bile yeniden ortaya çıktı ve cesurca en önde durarak kendi birliklerine liderlik etti. İki yaşlı general, şehirdeki tüm güçlü Xuan uygulayıcılarını toplamak için sadece bir günlük zaman kullandılar ve Tian Nan'a doğru durmadan koştular.
Her bir uzmanı tam olarak toplamak için zaman yoktu. Ana ordu sadece ilk olarak hareket edebilirken, diğerleri mümkün olduğunca çabuk yetişmeye çalıştı.
Ana ordu şehirden ayrıldığında, sadece yaklaşık 20.000 kişi vardı. Ancak 1.000 li işaretine ulaştıklarında güçleri çoktan 30.000'e ulaşmıştı. Tıpkı dağdan aşağı yuvarlanan bir kartopu gibi, ilerledikçe daha da büyüdü. Hızları hiç azalmadı, aksine daha da arttı.
Murong Fengyun yola çıkmadan önce tek başına Aşıklar Höyüğü'ne gitti ve kızının mezarı önünde uzun süre sessizce oturdu. Sonunda gitmek için ayağa kalktığında, üzgün bir şekilde içini çekti ve fısıldadı, "Küçük Ye, ister yerin altında ister gökyüzünde ol, lütfen kızıma iyi bak."
Şu anda, yaşlı adam sonunda Ye Guhan'ı damadı olarak resmen kabul etmişti. Ne yazık ki artık çok geçti...
Ancak bu yine de bu zavallı yaşlı adamın bir baba olarak son arzusuydu! Murong Fengyun gitmeye karar verdiğinden beri, canlı dönme umudunu çoktan yitirmişti...
Boks dünyasının sayısız uzmanı da yanlarında kendi silahları ve sıcak kanlarından başka bir şey getirmeden bu orduya katıldı.
Dugu Ailesi'nin üç büyük generali, üçüncü nesil 'Cesurca İleri Atılan Kahramanlar ve Efsaneler'den yedi kardeşle birlikte tüm güçleriyle ortaya çıktı!
Şans Tanrısı Tang Yuan bile hiç tereddüt etmedi. Hiçbir şey söylemeden servetinin yüzde 90'ından fazlasını çıkardı ve ağını kullanarak kıtanın dokuz büyük tüccarını yanına çekti. Hem güç hem de para harcayarak, bu seferin tüm askeri masraflarının 10'u tarafından birlikte karşılanacağını ilan etti ve cepheye giden tüm cesur savaşçıların hiçbir şey için endişelenmesine gerek kalmamasını sağladı!
Aynı zamanda, Aristokrat Salonu'nun tüm mali gücünü kullanarak kıtanın dört bir yanından tüm tıbbi hapları ve değerli bitkileri satın aldı ve bunları büyük gruplar halinde savaş cephesine gönderdi...
İnsanların küçük bir kısmı ve bazı küçük aileler dışında, neredeyse tüm nüfuzlu aileler Tian Nan'a doğru yola çıkmıştı. Aynı zamanda, sayısız lojistik personel ve eşya korkutucu bir hızla Tang Yuan'ın etrafında toplanıyordu.
