Bölüm 977 - Cat
Bölüm 977: Kedi Gövdeli Kaplan
Çevirmen: Atlas Stüdyoları Editör: Atlas Stüdyoları
Kalabalık bir kargaşa içindeydi. Xuan Canavarı dövüşünün bir horoz ya da köpek dövüşünden ne farkı vardı? Aradaki fark çok büyüktü! Güçler aşağı yukarı aynıdır ve tek fark şanstır derken ne demek istiyorsunuz? Bu çok saçma!
Buradaki herkes deneyimli bir oyuncuydu. Tek bir bakışla, bu büyük dahi Mo'nun sadece sezgilerine dayanarak birini seçtiği açıktı. Dahası, bu Kedi Gövdeli Kaplan altısı arasında en küçük olanıydı. Ağırlığı da diğerlerinden bir jin, hatta belki de daha fazla hafifti.
Bir jin diğer Xuan Canavarları için pek bir fark yaratmayabilirdi.
Ancak tam olgunluğa ulaştığında ağırlığı 10 jin civarına ulaşan Kedi Gövdeli Kaplan için bir jin'lik fark... çok büyük bir şeydi! Bu Genç Usta Mo artık kazanmaya hevesli değil miydi? Bayan Miao az önce ona gerekli tüm bilgileri açıkça söylemişti ve bu aslında not alınması gereken en temel şeydi! Bunu bilmemesine imkân yoktu!
Elbette, bu işi bilenlerin hepsi Zhan Ailesi'nin gizli kartlarının farkındaydı. Mo Jun Ye aralarından en zeki, en fit ve en çevik Kedi Gövdeli Kaplan'ı seçse bile, Zhan Ailesi'nin gizli tekniği karşısında yine de işe yaramazdı!
"Genç Usta Mo gerçekten de açık sözlü. Bu durumda, ben de seçici olmayacağım. O zaman bana en yakın olanı alacağız." Zhan Qing Feng kibarca gülümsedi ve lakayt bir tavırla konuştu. Bilmeyenler için sorun yoktu ama diğerleri onun sözlerini duyunca gözlerini devirip alay ettiler. Hâlâ seçim yapmanıza gerek var mı? Neredeyse en yenilmez hile makinesini tutuyorsunuz. Hangisini seçerseniz seçin, sonuç aynı...
Bunu takiben, her iki taraf için de Kedi Gövdeli Kaplanlarını tanıma zamanı gelmişti. Zhan Qing Feng bir parça siyah bez çıkardı ve küçük bir çadır kurdu. Bundan sonra, doğrudan Kedi Gövdeli Kaplanını aldı ve içine attı. Sonra bir elini çadırın içine uzattı. Kısa bir süre içinde, Kedi Gövdeli Kaplan'ın öfkeli hırıltıları kayboldu ve yavaşça memnuniyet miyavlamalarına dönüştü...
Genç Usta Jun'a gelince, onun hareketleri daha da gülünçtü. Kalabalığın şaşkın bakışları altında, Genç Usta Jun hafifçe gülümsedi ve vücudunu en ufak bir Xuan Qi ile korumadan kafesin kapısını açtı.
Kalabalığın nutku tamamen tutulmuştu. Kedi Gövdeli Kaplan'ın pençeleri ve dişlerinin hepsinin ölümcül silahlar olduğu bilinmeliydi! Düşük Xuan Qi'ye sahip insanlar herhangi bir hazırlık yapmadan ona yaklaşırlarsa, onun tarafından ısırılırlardı... hatta bir elin tamamını kaybetmek bile imkânsız değildi.
İlk olarak, Genç Usta Zhan'ın planı tam olarak Mo Jun Ye'ye zorbalık etmek, onun düşük xiulian uygulamasından ve Kedi Gövdeli Kaplan ile istediği gibi başa çıkamamasından faydalanmaktı. Eğer birinin gücü çok zayıfsa, Xuan Canavarını nasıl evcilleştirebilirdi ki?!
Fakat beklenmedik bir şekilde, bu Özgür ve Doğal Fizikli adam kafesin kapısını doğrudan açmıştı...
Gerçekten umursamıyor mu, yoksa sadece cahil mi?
Ancak bir sonraki durum daha da şok ediciydi.
Kedi gövdeli kaplan başını kaldırdı ve karşısındaki gence şüpheli bir bakışla baktı. Belini tembelce gererek yumuşak bir miyavlamayla dışarı fırladı. Ardından, sıradan bir ev kedisi gibi kasılarak Jun Mo Xie'nin yanına geldi ve başını sevecen bir tavırla baldırına sürttü. Daha sonra yuvarlandı ve küçük pembe dilini sevimli bir şekilde dışarı çıkarırken kabarık beyaz karnını ona gösterdi...
"Tanrım... neler oluyor?" Kalabalıktan biri şaşkınlıkla kekeledi. Ağzı o kadar açıktı ki sanki bu Kedi Gövdeli Kaplanı bütün olarak yutmak istiyordu. Bu kişinin elinde, Kedi Gövdeli Kaplanlarla olan etkileşimlerinin kanıtı olan birkaç uzun yara izi vardı... ve onlarla olan deneyimleri nedeniyle daha da şok olmuştu...
Herkes hayvanların karınlarının genellikle en zayıf noktaları olduğunu bilirdi. Hayvanlar insanlara veya diğer hayvanlara karınlarının altını gösterdiğinde, bu o kişiye tamamen güvendikleri ve boyun eğdikleri anlamına gelirdi!
Kedi Gövdeli Kaplan gibi doğası gereği saldırgan olan bir Xuan Canavarı genellikle tanımadığı insanlara karşı oldukça düşmanca davranırdı. Kime olursa olsun, pratikte asla başkalarına güvenmezlerdi! Tam yetişkin Kedi Gövdeli Kaplanlar, biyolojik ebeveynlerine bile karın altlarını göstermezlerdi! Ama Özgür ve Doğal Fiziğe sahip bu adamın önünde gerçekten bu kadar rahat mıydı? Bu efsanevi fiziğin, Xuan Canavarlarının onlardan hoşlanmasına neden olacak eşsiz bir yeteneği de olabilir mi?
Tüm kalabalık tamamen şaşkına dönmüştü...
Bu sırada Jun Mo Xie basitçe sıcak bir şekilde gülümsedi ve karnını kaşımak için eğildi. "Küçük dostum, buraya gel ve sana iyice bir bakmama izin ver."
Bunu söylerken, bu tehlikeli yaratığı kucağına aldı ve sırtını okşadı. Hareketleri nazik ve hafifti.
Bu Kedi Gövdeli Kaplan birkaç kez tatlı tatlı miyavladı ve Jun Mo Xie'nin göğsüne sokulurken gözlerini kapattı. Jun Mo Xie kürkünü okşarken, kaplan keyifle hafifçe mırıldandı bile...
"Yüce Tanrım, ah, rüya görüyor olmalıyım... Bu gerçekten Kedi Gövdeli Kaplan mı?" Elinde yara izleri olan kişi şok içinde haykırdı. "F*ck! Sıradan bir kedi olamaz, değil mi?"
Miao Xiao Miao'nun gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve durumu hiç anlayamamıştı. Görme yeteneği yaralı gencinkinden çok daha iyiydi. Ortaya çıktığı andan itibaren Kedi Gövdeli Kaplan ile normal bir kedi arasındaki farkı anlayabilmişti. Şu anda Jun Mo Xie'nin kollarında mırıldanan küçük tüy yumağının gerçek bir Kedi Gövdeli Kaplan olduğu açıktı... Ancak neden bu kadar garip davrandığı, bir insana karşı itaatkâr ve güven dolu olması aklının almadığı bir şeydi. Ne de olsa bu konudaki bilgisi diğerlerinden çok daha fazla değildi...
Yaşadıkları şok nedeniyle herkes diğer kafeslerdeki hırlayan Kedi gövdeli Kaplanların da sessizleştiğini fark etmemişti. Bütün gözler Jun Mo Xie'nin kollarındaki Kedi gövdeli Kaplan'a sabitlenmişti. Eğer net bir şekilde gözlemleyebilselerdi, Kedi Gövdeli Kaplan'ın gözlerinde herhangi bir düşmanlık veya kızgınlık olmadığını görebileceklerdi. Bunun yerine... sadece hayranlık ve kıskançlık vardı!
Evet, diğer Kedi gövdeli Kaplan'ın o insanın kollarında kucaklanabilmesini kıskanıyorlardı...
Bu ne mutluluk verici bir şey... Neden benim başıma böyle harika şeyler gelmiyor...
Jun Mo Xie gizlice Cennet Dünya Ruhsal Qi'sinden bir tutam çekerken hafifçe gülümsedi. Kedi Gövdeli Kaplan'a nazikçe masaj yaparken, enerjiyi yavaşça vücuduna aşıladı...
Enerjiyi hisseden küçük Kedi Gövdeli Kaplan şaşkınlıkla miyavladı ve başını kaldırdı, kulakları zevkle seğiriyordu. Vücudunun içindeki enerjinin hızla arttığını açıkça hissedebiliyordu. Bir anda, vücudunun maksimum eşiğini çoktan aşmıştı. Aşmanın aslında bu kadar basit bir şey olduğunu düşünmek! Doğduğu günden bugüne kadar, aslında bu bariyeri aşamamak kaderinde vardı. Ama şimdi, bu iş o kadar kolay ve göz açıp kapayıncaya kadar yapılmıştı ki...
Gördüğü anda kendisini son derece rahat hissettiren bu kişi aslında o kadar güçlüydü ki... Vücudundaki aura da o kadar rüya gibi ve çekiciydi ki...
Jun Mo Xie enerji akışını sürdürmeye devam ederek nazikçe gülümsedi. Hatta çok uzakta olmayan Zhan Qing Feng'e bakacak kadar boş vakti bile vardı ve görünüşe göre onun Xuan Canavarını nasıl evcilleştirdiğini görmeye çalışıyordu...
Yüzündeki masum ifade, kucağında bir kediyle öylece duran ve aptalca gülümseyen sıradan bir genç gibiydi. Ancak hiç kimse, herkesin burnunun dibinde en büyük hileyi gerçekleştirdiğini düşünemezdi...
"Yenilmez" hileden bile daha abartılı bir hile yöntemi nasıl tanımlanabilir ki?!
Genç Usta Jun'un kollarındaki küçük 'kedi' sonunda hareket etti. Vücudunu gererek gözlerini kocaman açtı ve göklere doğru miyavladı. "Miyav miyav... miyav miyav..." Sürekli bağırıyordu ve sesi her miyavlamada daha da parlaklaşıyordu...
Sesi duyulduğunda, kafeslerdeki diğer dört Kedi gövdeli Kaplan titremeye başladı ve vücutlarını secdeye götürürken başlarını eğdiler. Jun Mo Xie'ye baktıklarında gözleri acıyla doldu. Aynı zamanda, gözlerindeki hayranlık ve kıskançlık bakışları daha da belirginleşti ve buna derin, yürekten gelen bir korku eklendi...
Kedi gövdeli Kaplan sevimli bir kükremeyle Genç Usta Jun'un kollarından atladı ve hafifçe yere indi. Jun Mo Xie'ye bakmak için döndüğünde, isteksizlik ve minnettarlık dolu bir bakışla hafifçe miyavladı...
Kedi Gövdeli Kaplan'ın temel fiziği çok zayıftı ve fazla Cennet Dünya Ruhsal Qi'si tutamıyordu. Jun Mo Xie ona toplamda yalnızca bir tutam vermişti ama o bir tutam bile yeterliydi!
Jun Mo Xie bile ona verdiği Cennet Dünya Ruhsal Qi'nin aslında Hongjun Pagodası tarafından rafine edilmiş İlkel Kaos Mor Qi olduğunu düşünemezdi. Başka bir deyişle, Kedi Gövdeli Kaplan'ın bedenine aşıladığı enerji İlkel Kaos Mor Qi'ydi!
İlkel Kaos Mor Qi'nin, elde edilmesi son derece zor olan eşsiz bir ilahi hazine olduğu söylenebilir! İnsanlar veya Xuan Canavarları fark etmeksizin, dünyada Qi geliştiren tüm varlıklar için bu, sadece rüyalarında umut edebilecekleri bir şeydi!
Sadece bir tutam olmasına rağmen, bu savaşın sonuçlarını garantilemek için zaten yeterliydi! Vücudundaki bu bir tutam İlkel Kaos Mor Qi ile, bu Kedi gövdeli Kaplan hâlâ Dördüncü seviye bir Xuan Canavarı olsa bile, Beşinci veya Altıncı seviye bir Xuan Canavarı bile onun dengi olamazdı!
Dahası, bu bir tutam İlkel Kaos Mor Qi sonsuza dek bu Kedi Gövdeli Kaplan'ın bedeninde kalacaktı. Bu da ona gelecekte sonsuza kadar evrimleşme şansı verildiği anlamına geliyordu!
Herhangi bir Tian Fa Canavar Kralı veya insan Aziz İmparator, Genç Usta Jun'un böylesine değerli bir ilahi hazineyi yalnızca Dördüncü seviye bir Xuan Canavarı üzerinde nasıl kötüye kullandığını görseydi, muhtemelen onlar bile bu Kedi gövdeli Kaplan Xuan Canavarını fazlasıyla kıskanırlardı!
Jun Mo Xie bile bugün bir hevesle yaptığı bu eylemin binlerce yıl sonra Xuan Canavarları arasında eşsiz bir imparator yaratacağını ve sahibine eşlik ederek dünyada bir kez daha kan ve katliam fırtınası estireceğini hayal edemezdi... Elbette bu başka bir kitap için ilginç bir hikaye...
Kedi Gövdeli Kaplan Jun Mo Xie'nin kucağından atladığı andan itibaren, muhteşem çok renkli kürkünün altında derin kraliyet moru çizgiler belirdi ve çok daha ağırbaşlı ve gizemli görünmesine neden oldu...
"Küçük dostum, henüz bir adın yok, değil mi?" Jun Mo Xie kıkırdadı ve sanki bir insanla konuşuyormuş gibi sordu. "Madem bir kaderimiz var, o halde sana bir isim hediye edeceğim. Bugünden itibaren sana 'Küçük Mor' diyeceğim. Ne dersin?"
Küçük Kedi Gövdeli Kaplan kulaklarını dikti ve Jun Mo Xie'ye onu anlayabiliyormuş gibi baktı. Ardından küçük başını salladı ve mutlu bir şekilde miyavladı, sanki sonunda bir isme sahip olduğunu kutluyormuş gibi havada zıplayıp durdu...
Bölüm 977: Kedi Gövdeli Kaplan
Çevirmen: Atlas Stüdyoları Editör: Atlas Stüdyoları
Kalabalık bir kargaşa içindeydi. Xuan Canavarı dövüşünün bir horoz ya da köpek dövüşünden ne farkı vardı? Aradaki fark çok büyüktü! Güçler aşağı yukarı aynıdır ve tek fark şanstır derken ne demek istiyorsunuz? Bu çok saçma!
Buradaki herkes deneyimli bir oyuncuydu. Tek bir bakışla, bu büyük dahi Mo'nun sadece sezgilerine dayanarak birini seçtiği açıktı. Dahası, bu Kedi Gövdeli Kaplan altısı arasında en küçük olanıydı. Ağırlığı da diğerlerinden bir jin, hatta belki de daha fazla hafifti.
Bir jin diğer Xuan Canavarları için pek bir fark yaratmayabilirdi.
Ancak tam olgunluğa ulaştığında ağırlığı 10 jin civarına ulaşan Kedi Gövdeli Kaplan için bir jin'lik fark... çok büyük bir şeydi! Bu Genç Usta Mo artık kazanmaya hevesli değil miydi? Bayan Miao az önce ona gerekli tüm bilgileri açıkça söylemişti ve bu aslında not alınması gereken en temel şeydi! Bunu bilmemesine imkân yoktu!
Elbette, bu işi bilenlerin hepsi Zhan Ailesi'nin gizli kartlarının farkındaydı. Mo Jun Ye aralarından en zeki, en fit ve en çevik Kedi Gövdeli Kaplan'ı seçse bile, Zhan Ailesi'nin gizli tekniği karşısında yine de işe yaramazdı!
"Genç Usta Mo gerçekten de açık sözlü. Bu durumda, ben de seçici olmayacağım. O zaman bana en yakın olanı alacağız." Zhan Qing Feng kibarca gülümsedi ve lakayt bir tavırla konuştu. Bilmeyenler için sorun yoktu ama diğerleri onun sözlerini duyunca gözlerini devirip alay ettiler. Hâlâ seçim yapmanıza gerek var mı? Neredeyse en yenilmez hile makinesini tutuyorsunuz. Hangisini seçerseniz seçin, sonuç aynı...
Bunu takiben, her iki taraf için de Kedi Gövdeli Kaplanlarını tanıma zamanı gelmişti. Zhan Qing Feng bir parça siyah bez çıkardı ve küçük bir çadır kurdu. Bundan sonra, doğrudan Kedi Gövdeli Kaplanını aldı ve içine attı. Sonra bir elini çadırın içine uzattı. Kısa bir süre içinde, Kedi Gövdeli Kaplan'ın öfkeli hırıltıları kayboldu ve yavaşça memnuniyet miyavlamalarına dönüştü...
Genç Usta Jun'a gelince, onun hareketleri daha da gülünçtü. Kalabalığın şaşkın bakışları altında, Genç Usta Jun hafifçe gülümsedi ve vücudunu en ufak bir Xuan Qi ile korumadan kafesin kapısını açtı.
Kalabalığın nutku tamamen tutulmuştu. Kedi Gövdeli Kaplan'ın pençeleri ve dişlerinin hepsinin ölümcül silahlar olduğu bilinmeliydi! Düşük Xuan Qi'ye sahip insanlar herhangi bir hazırlık yapmadan ona yaklaşırlarsa, onun tarafından ısırılırlardı... hatta bir elin tamamını kaybetmek bile imkânsız değildi.
İlk olarak, Genç Usta Zhan'ın planı tam olarak Mo Jun Ye'ye zorbalık etmek, onun düşük xiulian uygulamasından ve Kedi Gövdeli Kaplan ile istediği gibi başa çıkamamasından faydalanmaktı. Eğer birinin gücü çok zayıfsa, Xuan Canavarını nasıl evcilleştirebilirdi ki?!
Fakat beklenmedik bir şekilde, bu Özgür ve Doğal Fizikli adam kafesin kapısını doğrudan açmıştı...
Gerçekten umursamıyor mu, yoksa sadece cahil mi?
Ancak bir sonraki durum daha da şok ediciydi.
Kedi gövdeli kaplan başını kaldırdı ve karşısındaki gence şüpheli bir bakışla baktı. Belini tembelce gererek yumuşak bir miyavlamayla dışarı fırladı. Ardından, sıradan bir ev kedisi gibi kasılarak Jun Mo Xie'nin yanına geldi ve başını sevecen bir tavırla baldırına sürttü. Daha sonra yuvarlandı ve küçük pembe dilini sevimli bir şekilde dışarı çıkarırken kabarık beyaz karnını ona gösterdi...
"Tanrım... neler oluyor?" Kalabalıktan biri şaşkınlıkla kekeledi. Ağzı o kadar açıktı ki sanki bu Kedi Gövdeli Kaplanı bütün olarak yutmak istiyordu. Bu kişinin elinde, Kedi Gövdeli Kaplanlarla olan etkileşimlerinin kanıtı olan birkaç uzun yara izi vardı... ve onlarla olan deneyimleri nedeniyle daha da şok olmuştu...
Herkes hayvanların karınlarının genellikle en zayıf noktaları olduğunu bilirdi. Hayvanlar insanlara veya diğer hayvanlara karınlarının altını gösterdiğinde, bu o kişiye tamamen güvendikleri ve boyun eğdikleri anlamına gelirdi!
Kedi Gövdeli Kaplan gibi doğası gereği saldırgan olan bir Xuan Canavarı genellikle tanımadığı insanlara karşı oldukça düşmanca davranırdı. Kime olursa olsun, pratikte asla başkalarına güvenmezlerdi! Tam yetişkin Kedi Gövdeli Kaplanlar, biyolojik ebeveynlerine bile karın altlarını göstermezlerdi! Ama Özgür ve Doğal Fiziğe sahip bu adamın önünde gerçekten bu kadar rahat mıydı? Bu efsanevi fiziğin, Xuan Canavarlarının onlardan hoşlanmasına neden olacak eşsiz bir yeteneği de olabilir mi?
Tüm kalabalık tamamen şaşkına dönmüştü...
Bu sırada Jun Mo Xie basitçe sıcak bir şekilde gülümsedi ve karnını kaşımak için eğildi. "Küçük dostum, buraya gel ve sana iyice bir bakmama izin ver."
Bunu söylerken, bu tehlikeli yaratığı kucağına aldı ve sırtını okşadı. Hareketleri nazik ve hafifti.
Bu Kedi Gövdeli Kaplan birkaç kez tatlı tatlı miyavladı ve Jun Mo Xie'nin göğsüne sokulurken gözlerini kapattı. Jun Mo Xie kürkünü okşarken, kaplan keyifle hafifçe mırıldandı bile...
"Yüce Tanrım, ah, rüya görüyor olmalıyım... Bu gerçekten Kedi Gövdeli Kaplan mı?" Elinde yara izleri olan kişi şok içinde haykırdı. "F*ck! Sıradan bir kedi olamaz, değil mi?"
Miao Xiao Miao'nun gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve durumu hiç anlayamamıştı. Görme yeteneği yaralı gencinkinden çok daha iyiydi. Ortaya çıktığı andan itibaren Kedi Gövdeli Kaplan ile normal bir kedi arasındaki farkı anlayabilmişti. Şu anda Jun Mo Xie'nin kollarında mırıldanan küçük tüy yumağının gerçek bir Kedi Gövdeli Kaplan olduğu açıktı... Ancak neden bu kadar garip davrandığı, bir insana karşı itaatkâr ve güven dolu olması aklının almadığı bir şeydi. Ne de olsa bu konudaki bilgisi diğerlerinden çok daha fazla değildi...
Yaşadıkları şok nedeniyle herkes diğer kafeslerdeki hırlayan Kedi gövdeli Kaplanların da sessizleştiğini fark etmemişti. Bütün gözler Jun Mo Xie'nin kollarındaki Kedi gövdeli Kaplan'a sabitlenmişti. Eğer net bir şekilde gözlemleyebilselerdi, Kedi Gövdeli Kaplan'ın gözlerinde herhangi bir düşmanlık veya kızgınlık olmadığını görebileceklerdi. Bunun yerine... sadece hayranlık ve kıskançlık vardı!
Evet, diğer Kedi gövdeli Kaplan'ın o insanın kollarında kucaklanabilmesini kıskanıyorlardı...
Bu ne mutluluk verici bir şey... Neden benim başıma böyle harika şeyler gelmiyor...
Jun Mo Xie gizlice Cennet Dünya Ruhsal Qi'sinden bir tutam çekerken hafifçe gülümsedi. Kedi Gövdeli Kaplan'a nazikçe masaj yaparken, enerjiyi yavaşça vücuduna aşıladı...
Enerjiyi hisseden küçük Kedi Gövdeli Kaplan şaşkınlıkla miyavladı ve başını kaldırdı, kulakları zevkle seğiriyordu. Vücudunun içindeki enerjinin hızla arttığını açıkça hissedebiliyordu. Bir anda, vücudunun maksimum eşiğini çoktan aşmıştı. Aşmanın aslında bu kadar basit bir şey olduğunu düşünmek! Doğduğu günden bugüne kadar, aslında bu bariyeri aşamamak kaderinde vardı. Ama şimdi, bu iş o kadar kolay ve göz açıp kapayıncaya kadar yapılmıştı ki...
Gördüğü anda kendisini son derece rahat hissettiren bu kişi aslında o kadar güçlüydü ki... Vücudundaki aura da o kadar rüya gibi ve çekiciydi ki...
Jun Mo Xie enerji akışını sürdürmeye devam ederek nazikçe gülümsedi. Hatta çok uzakta olmayan Zhan Qing Feng'e bakacak kadar boş vakti bile vardı ve görünüşe göre onun Xuan Canavarını nasıl evcilleştirdiğini görmeye çalışıyordu...
Yüzündeki masum ifade, kucağında bir kediyle öylece duran ve aptalca gülümseyen sıradan bir genç gibiydi. Ancak hiç kimse, herkesin burnunun dibinde en büyük hileyi gerçekleştirdiğini düşünemezdi...
"Yenilmez" hileden bile daha abartılı bir hile yöntemi nasıl tanımlanabilir ki?!
Genç Usta Jun'un kollarındaki küçük 'kedi' sonunda hareket etti. Vücudunu gererek gözlerini kocaman açtı ve göklere doğru miyavladı. "Miyav miyav... miyav miyav..." Sürekli bağırıyordu ve sesi her miyavlamada daha da parlaklaşıyordu...
Sesi duyulduğunda, kafeslerdeki diğer dört Kedi gövdeli Kaplan titremeye başladı ve vücutlarını secdeye götürürken başlarını eğdiler. Jun Mo Xie'ye baktıklarında gözleri acıyla doldu. Aynı zamanda, gözlerindeki hayranlık ve kıskançlık bakışları daha da belirginleşti ve buna derin, yürekten gelen bir korku eklendi...
Kedi gövdeli Kaplan sevimli bir kükremeyle Genç Usta Jun'un kollarından atladı ve hafifçe yere indi. Jun Mo Xie'ye bakmak için döndüğünde, isteksizlik ve minnettarlık dolu bir bakışla hafifçe miyavladı...
Kedi Gövdeli Kaplan'ın temel fiziği çok zayıftı ve fazla Cennet Dünya Ruhsal Qi'si tutamıyordu. Jun Mo Xie ona toplamda yalnızca bir tutam vermişti ama o bir tutam bile yeterliydi!
Jun Mo Xie bile ona verdiği Cennet Dünya Ruhsal Qi'nin aslında Hongjun Pagodası tarafından rafine edilmiş İlkel Kaos Mor Qi olduğunu düşünemezdi. Başka bir deyişle, Kedi Gövdeli Kaplan'ın bedenine aşıladığı enerji İlkel Kaos Mor Qi'ydi!
İlkel Kaos Mor Qi'nin, elde edilmesi son derece zor olan eşsiz bir ilahi hazine olduğu söylenebilir! İnsanlar veya Xuan Canavarları fark etmeksizin, dünyada Qi geliştiren tüm varlıklar için bu, sadece rüyalarında umut edebilecekleri bir şeydi!
Sadece bir tutam olmasına rağmen, bu savaşın sonuçlarını garantilemek için zaten yeterliydi! Vücudundaki bu bir tutam İlkel Kaos Mor Qi ile, bu Kedi gövdeli Kaplan hâlâ Dördüncü seviye bir Xuan Canavarı olsa bile, Beşinci veya Altıncı seviye bir Xuan Canavarı bile onun dengi olamazdı!
Dahası, bu bir tutam İlkel Kaos Mor Qi sonsuza dek bu Kedi Gövdeli Kaplan'ın bedeninde kalacaktı. Bu da ona gelecekte sonsuza kadar evrimleşme şansı verildiği anlamına geliyordu!
Herhangi bir Tian Fa Canavar Kralı veya insan Aziz İmparator, Genç Usta Jun'un böylesine değerli bir ilahi hazineyi yalnızca Dördüncü seviye bir Xuan Canavarı üzerinde nasıl kötüye kullandığını görseydi, muhtemelen onlar bile bu Kedi gövdeli Kaplan Xuan Canavarını fazlasıyla kıskanırlardı!
Jun Mo Xie bile bugün bir hevesle yaptığı bu eylemin binlerce yıl sonra Xuan Canavarları arasında eşsiz bir imparator yaratacağını ve sahibine eşlik ederek dünyada bir kez daha kan ve katliam fırtınası estireceğini hayal edemezdi... Elbette bu başka bir kitap için ilginç bir hikaye...
Kedi Gövdeli Kaplan Jun Mo Xie'nin kucağından atladığı andan itibaren, muhteşem çok renkli kürkünün altında derin kraliyet moru çizgiler belirdi ve çok daha ağırbaşlı ve gizemli görünmesine neden oldu...
"Küçük dostum, henüz bir adın yok, değil mi?" Jun Mo Xie kıkırdadı ve sanki bir insanla konuşuyormuş gibi sordu. "Madem bir kaderimiz var, o halde sana bir isim hediye edeceğim. Bugünden itibaren sana 'Küçük Mor' diyeceğim. Ne dersin?"
Küçük Kedi Gövdeli Kaplan kulaklarını dikti ve Jun Mo Xie'ye onu anlayabiliyormuş gibi baktı. Ardından küçük başını salladı ve mutlu bir şekilde miyavladı, sanki sonunda bir isme sahip olduğunu kutluyormuş gibi havada zıplayıp durdu...
